20111113

ülkede yolunda gitmeyen bişeyler varsa,bu kabullenmişliğimiz boyun eğmişliğimiz yüzündendir

merhabalar
henüz yeni mezunken ve iş bakarken deneyimsiz olduğum için iş bulma sürecinin o kadar sıkıntılı olduğunu düşündüğümden bu ülkenin en iyi mimarlık okullarından birinde tasarım ağırlıklı eğitim almış olmama ve oldukça idealist yapıda biri olduğumu düşünmeme rağmen sanırım iş arama sürecinin bende oluşturduğu -hayır böyle bir dünya yok çalışman gerekli,deney,m kazanmalısın önce- anlayışı yüzünden filanca arkadaşımın tavsiyesiyle falanca ofiste işe başladım-ismi önemli değil çünkü kimse tanımaz zaten-

önce para önemli değildi önemli olan deneyimdi onu kazanırsam hayaller zaten yakındı,olmalıydı.işe başladım,görüşme sırasında pek bi beyefendi ! gözüken adam ,sonradan son derece saygısız hakarete varan sözler eden,patavatsız hani insanlıktan nasibini almamış edrler ya öyle işte bi adamdı,anlayamadım,bu süreçte orayı çekilebilir hale getiren mimar çalışma arkadaşım işten tartışıp ayrılınca bütün sorumluluk bana geçti,sesimi çıkarmadan artan sorumluluğun altından kalkmaya çalışsamda bünyem saygısızlığın ahlaksızlığın sınırlarını zorlayan ortamda kalmama daha fazla dayanamadı deli deli bağırıp çağırarak ayrıldım,bana dokunan komik gelen artan tempo ve sorumluluktan maaşımın daha fazla olması gerektiğini söylediğimde bana sen zaten bu durumu kabullenerek geldin buraya demeleriydi.

ilk iş deneyiminin insnaın hayatının kabusuna dönüşmesi böyle bişey işte.
sevecen bi insan olmama rağmen bu denli haksızlık etik bilgiden yoksunluk beni çılgına çeviriyor ve öfke doluyorum.

bu ülkede yolunda gitmeyen bişeyler varsa,bu kabullenmişliğimiz boyun eğmişliğimiz yüzündendir,zamanın birinde hocalarımız çocuklar kötü işlerde çalışmayın,çocuklar az maaş kabul etmeyin dediklerinde anlayamıyordum.

şimdi anlıyorum ama böyle bir hayal kırıklığından sonra o hayalperest,o idealist kız böyle olacaksa varsın bu mesleği yapmamayım diyor.
içimde hala ölmeyen hayaller var onların peşindeyim şimdi.

1 yorum:

  1. bu işler şans meselesi malesef... bu ülkede her önüne gelen ofis açıyor. kimse ne denetliyor ne bir yaptırım uyguluyor. hiçbirşey. yersen... çünkü insanlar muhtaç. sen olmazsan başkası gelir nasıl olsa. elini sallasan mimara çarpıyor; ayrıca etrafta mimardan daha mimar olduğunu zannedenler fazlaca var. bunların yanında mimarlık yapan da pek yok. ben, ilk çalışma yıllarımda iyi iş olmadığı sonucuna varmıştım. ya 7/24 kölelik var ya da asgari ücretle çalışılan süper angarya ve anlamsız iş yığınları var. sırf lafla, toplantıyla iş halledilmeye çalışılır. ne planlamaya ne projeye zaman ayrılmaz. çok büyük inşaat firmalarında belki. onların sayısı da 10u geçmez. kaç şanslı o firmalarda çalışıyor? kaçı memnun? ben ne yapabileceğimi bilsem bu mesleği hemen bırakırım. piyango ve lotoya umut bağladım :)

    YanıtlaSil