İşe girişlerde iş verenle çalışan arasında yapılan sözleşme önemli de olsa denetim olmadan çok şey ifade etmiyor, özel sektörde işe giriş yaparken sözleşme yapılması bile bize çok uzak...
yine de bir yerden başlamak gerekiyor elbette, bu konuda geçmişte oda içerisinde tartışması başlatılan bir konuyu gündeme getirmek istiyorum. bu tartışmayı olgunlaştırarak ete kemiğe büründürecek, işler hale gelmesi
için takipçi olacak (çalışma koşullarından memnun olmayan) bizler olduğumuz için en azından işin bu kısmında topu kendimize atalım.
bildiğiniz gibi çalıştığımız bürolar her yıl odadan "büro tescil belgesi" alıyor, bu belge iş yapabilmeleri için hayati öneme sahip! oda bu belge için belli kriterler belirleyip, her yıl yenilenmesi gerektiği için de düzenli denetim yapabilir. biz de çalışanlar olarak bu denetimin sağlıklı yürütülmesi için odaya açık çağrı yapabiliriz.(tabii konuyu tüm boyutlarıyla değerlendirdikten sonra)
Çünkü bu yöntem hayata geçerse, sağlıklı yürütülebilmesi için de odayla birlikte hareket etmek ve tek başına bu belgeye güvenmemek zorundayız. İş odanın dışardan müdehalesi ile bitmiyor karşımıza süreç içinde farklı sorunlar çıkabilir!
Öyle ki, bu durumda patronlar da refleks geliştirecek ve boşluklardan yararlanmaya çalışacaktır. Bu noktada büroların kayıtdışı insan çalıştırma ihtimali gündeme gelebilir, yani asgari ücretten yatırdıkları sigortalarımızı hiç yatırmadan bizi denetim dışı tutmaya çalışabilirler, (patronların yasal boşlukları doldurmadaki becerisi düşünülürse karşımıza farklı sorunlar da çıkabilir tabii) zaten geçmişte de tartışılıp tıkanan kısım, oda denetiminin sıkıştığı nokta da bu olacaktır.
biz kendi mücadelemizin takipçisi olur odaya sağlıklı bilgi akışını sağlayabilirsek ortaya çıkacak pek çok sorunu aşabiliriz idye düşünüyorum. zaten bu yüzden topu odaya atmadan işin öznesi olmak önemli...
Oda tüm büroların yıl boyunca proje sirkülasyonunu kayıt altına alıyor, çok fazla proje üreten bir ofisin 1 ya da 2 mimarla işin altından kalkamayacağını ilişkilendirebilir, ama yine de gözden kaçan noktalar olacaktır, bizim bu konuda devreye girmemiz ve bu tür hak gasplarına karşı refleksler geliştirebilmemiz gerekiyor.
Odanın arkasında olduğunu bilen çalışanın sorunlarını daha rahat dillendirebileceği, sonuç alabileceğini görebileceği açık, yani iş odayla birlikte başından sonuna bizim müdehalemize bağlı.
ısrarcı olalım ki oda denetim yapsın, karşımıza çıkabilecek sorunları baştan tartışabilelim ki bizim geliştirdiğimiz yöntem dönüp bizi vurmasın!
tartışmanın en kısa zamanda sanal ortamdan çıkacağı ümidiyle,
selamlar...
isimsiz
ben mimarlar odasına kaç kere mail attım.geri dönense hiç olmadı.çünkü oda üyeleride mimarları sömürerek çalıştırıyor.işlerine geliyor yani.
YanıtlaSil